Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/18781 E. 2017/12035 K. 05.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18781
KARAR NO : 2017/12035
KARAR TARİHİ : 05.10.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, yasal beş günlük sürede icra mahkemesine başvurusunda, alacaklının yetkili hamil olmadığı, alacaklı ile ticari ilişkisi olmadığı ve sair iddialarını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, yasal beş günlük süreden sonra yargılama sırasında ise beyan ve ıslah dilekçesi vererek çekin teminat amaçlı verildiğini ileri sürdüğü, mahkemece; çekin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamaz. Dolayısıyla bu süre mahkemece re’sen gözetilmelidir.
Öte yandan teminat ilişkisi sadece bu iddianın tarafları arasında ileri sürülebilmekte olup, kural olarak teminat ilişkisinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı veya diğer kişiler tarafından ileri sürülebilmesi mümkün değildir.
Somut olayda, borçlunun çekin teminat çeki olduğu iddiası borca itiraz niteliğinde olup, borçlu bu itirazını yasal beş günlük süresi içerisinde ileri sürmediği gibi, takibe konu çekin incelenmesinde borçlu keşideci konumunda olup dava dışı lehtarın bu çeki kendi borcuna karşılık 3. kişi olan alacaklı tarafa teminat olarak verdiği iddiası keşideci tarafından ileri sürülemez.
O halde mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.