Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/17335 E. 2017/440 K. 17.01.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17335
KARAR NO : 2017/440
KARAR TARİHİ : 17.01.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10957 Esas sayılı takip dosyasından yürütülmekte olan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının, borçlunun, ”… Mah., … Bulvarı, No:16/11….” şeklindeki adresinde kapının kilitli olması halinde çilingir vasıtasıyla açılarak haciz ve muhafaza işlemi yapılmasına yönelik … 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4104 Talimat sayılı dosyasına haciz talimatı yazılması talebinin, icra müdürlüğünce, daha önce talimat icra dairesince, bildirilen adrese menkul haczi için gidildiğinde, borçlunun adreste yaşamadığı tespit edildiğinden bahisle reddedilmesi üzerine alacaklının anılan icra müdürlüğü kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK’nun 80. ve müteakip maddeleri uyarınca; icra müdürü, borçlunun gösterilen adresinde talep üzerine gerektiğinde kilitli yerlerin (ev ya da işyeri kapısı) çilingir vasıtasıyla açtırılması suretiyle haciz işlemini yapmak zorundadır. Bir başka anlatımla, anılan yasal düzenlemelerde, icra müdürüne, alacaklının haciz isteminin yerine getirilmesi konusunda takdir yetkisi tanınmamıştır. Bu durumda, haciz yapılan yerde 3. kişi bulunduğu ve istihkak iddia edildiği takdirde, icra müdürü tarafından beyanları zapta geçirilip, İİK’nun 96. ve bunu izleyen maddelerdeki prosedürün uygulanması gerekir.
Somut olayda da, icra müdürlüğünce; alacaklının gösterdiği adreste, haciz ve muhafaza işleminin yapılması yönünde haciz talimatı yazılmasına karar verilmesi gerekirken, ”haciz mahallinin borçluya ait olmadığının tespit edildiğinden” bahisle talebin reddedilmesi doğru değildir. Zira, yukarıda belirtildiği şekilde, icra müdürünün haciz uygulamasından sonra 3. kişinin istihkak iddiasında bulunması mümkün olup, icra müdürlüğü kararında yer alan, haciz istenen adresin borçluya ait olmadığı yönündeki gerekçe, ancak, istihkak davası sırasında tartışılıp değerlendirilebilecek hususlardandır.
O halde, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.