Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/14935 E. 2017/7757 K. 22.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14935
KARAR NO : 2017/7757
KARAR TARİHİ : 22.05.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
HMK’nun 294/3. maddesi gereğince hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Anılan Kanun’un 297/2. maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Diğer taraftan, HMK’nun 298/2. maddesinde de; gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa’nın 141. maddesi ile HMK’nun yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re’sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir.
Somut olayda; mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, “Davanın kabulüne – Esk 6 icra müd 2015/16810 esas sayılı dosyasında takibin durdurulmasına” karar verilmiş, gerekçeli kararın hüküm kısmında ise, “Davanın kabulüne – Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2015/16810 esas sayılı dosyasında (usulsüz tebligattan haberdar olunulan 03/11/2015 tarihi itibariyle ödeme emrinin tebliğ edildiği kabul edilerek) takibin durdurulmasına,” hükmedilmiştir. Dolayısıyla, kısa kararda yer almayan ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi hususunun gerekçeli kararın hüküm kısmında yer alması ile çelişki meydana getirilmiştir.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, önceki karar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibarettir. Bu nedenle, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re’sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.