Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/14463 E. 2017/6195 K. 24.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14463
KARAR NO : 2017/6195
KARAR TARİHİ : 24.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu … ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Borçlu …’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu …’nın temyiz itirazlarının REDDİNE;
2- Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular … ve …’in icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, takip dayanağı bonoları … Konut Yapı Kooeratifi’nin yetkilisi olarak imzaladıklarını ve kendilerinin şahsi sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini istedikleri, mahkemece, borçlu … yönünden itirazın süreden reddine, borçlu … yönünden ise, şahsi sorumluluğu bulunmadığından bahisle adı geçen borçlu yönünden itirazın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
TTK.’nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “senedi düzenleyenin imzasını” içermesi zorunludur. Anılan maddede, sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK.nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 678. maddesi gereğince; şirket yetkilisinin, şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza, bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 701 ve 702. maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekli değildir.
Senedin, keşideci bölümünde, şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda, imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirket adına, açığa atılan diğer imzanın da, imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Her iki imzanın kaşe dışında olması halinde de, birisinin şirket adına, diğerinin de aval olarak atıldığının kabulü gerekir. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için, keşidecinin tek imzası yeterli olup; birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için, keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından, şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir (HGK. nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı).
Somut olayda, takibe konu bonolarda, düzenleyen olarak … Konut Yapı Kooeratifinin yazılı olduğu, senetlerin, hem …’nın, hem de …’in çift imzaları ile keşide edildiği, bu durumda, borçlu … senetlerin altındaki imzaları da inkar etmediğine göre, adı geçenin açıkta bulunan ikinci imzalarının aval olarak atıldığının ve dolayısıyla muteriz borçlu …’in borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
O halde, mahkemece, borçlu …’in de itirazının esastan reddine karar verilmesi gerekirken, adı geçen borçlunun itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.