Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/14224 E. 2017/6339 K. 25.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14224
KARAR NO : 2017/6339
KARAR TARİHİ : 25.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
… İcra Hukuk Mahkemesince verilen 2014/432 Esas, 2014/982 Karar no ve 11/12/2014 tarihli kararda; alacaklı alacağından feragat ettiğinden konusu kalmayan davanın esası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup bu karara karşı borçlunun tazminata ilişkin temyizi üzerine, borçlunun itirazında haklı olup olmadığı değerlendirilip oluşacak sonuca göre tazminat talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu, … İcra Hukuk Mahkemesince 2015/914 Esas, 2016/71 Karar no ve 22/01/2016 tarihli karar ile Dairemizin bozma kararına uyularak borçlu lehine tazminata hükmedildiği görülmektedir.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 169/a-6 maddesi “Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için,daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.” hükmünü içermektedir.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de; bozma kararında belirtilen hususlar değerlendirilmeden, borçlunun itirazının borca itiraz olduğu gözetilip, İİK.’nun 169/a-6 madde kapsamında inceleme yapılıp koşulların oluşup oluşmadığı belirlenmeden ve takipte alacaklı konumunda olan davalının durumu yukarıda belirtilen koşullarda değerlendirilmeksizin ve yanlış değerlendirme yapılarak, takibe itiraz etme konumunda olmayan alacaklının takibe kötü niyetle itiraz ettiği belirtilmek suretiyle tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. Buna göre; bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir.
Mahkemece bozma ilâmı gereğince İİK’nun 169/a-6. maddesi kapsamında inceleme yapılarak alacaklı aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.