Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/13298 E. 2017/4498 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13298
KARAR NO : 2017/4498
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Somut olayda, alacaklı tarafından Esnaf Kefalet Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağa dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun; icra dairesine yaptığı itirazında anılan sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve asıl borçluya gidilmeden kendisi aleyhine takip yapılamayacağını beyan ettiği alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, davanın kabulüne, borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılmasına ve tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
İİK nun 68. maddesi uyarınca itirazın kesin kaldırılabilmesi için, alacaklının elinde; alacağın varlığını kanıtlayan, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen ya da resmi dairelerce düzenlenen bir belge bulunması gerekir. Takip dayanağı esnaf kefalet kooperatifine ait kredi sözleşmesinde muteriz borçlu … de sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil olarak imzalamış olup imzasını da inkar etmemiştir. T.B.K. 586. maddesine göre alacaklı asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehinini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Somut olayda takibe dayanak sözleşmedeki asıl borçlu …’e alacaklı kooperatif tarafından ihtar çekildiği ve ihtarın sonuçsuz kaldığı dosya içeriği ve alacaklının itiraz dilekçesinden anlaşıldığından alacaklının asıl borçluyu takip etmeden müteselsil kefili takibinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Mahkemece yukarıda ifade olunan gerekçelerle itirazın kaldırılması gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılması isabetsiz ise de sonuç olarak itiraz kaldırıldığından sonucu doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.’nun 366. ve HUMK.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.