YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12553
KARAR NO : 2017/4495
KARAR TARİHİ : 23.03.2017
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, senedin ilk verilişinde vade tarihi yazmayıp alacaklı tarafından sonradan doldurulduğundan görüldüğünde ödenecek bono sayılması gerektiği ve buna göre de 1 yıl içerisinde takibe konulmadığından kambiyo takibi yapılamayacağını ve sair itiraz ve şikayetlerini ileri sürerek takibin iptali isteğinde bulunduğu, mahkemece borçlu tarafından sunulan senet fotokopisinde senedin düzenlendiği tarihte vade tarihinin bulunmadığı ve TTK’nun 704. maddesi gereğince 1 yıl içerisinde ödeme için ibraz edilmediği gerekçesiyle istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur (Yargıtay HGK. 26.02.2003 tarih ve 2003/19-135 E. 2003/105 K. sayılı kararı).
Somut olayda, takip dayanağı bononun incelenmesinde; bonoda vade tarihi olarak 31.12.2014 tarihinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Vade tarihinin anlaşmaya aykırı doldurulduğu ancak yazılı belge ile ispatlanabileceğinden, ne zaman çekildiği belli olmayan borçlu tarafından sunulan senet fotokopisinde vade tarihinin bulunmaması, takibe dayanak bonoda söz konusu unsurun mevcut olması karşısında hiç bir anlam ifade etmeyip sonuca etkili değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun bu yöne ilişkin şikayetinin reddi ile sair itiraz ve şikayetleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.