Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2016/11602 E. 2017/2740 K. 27.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11602
KARAR NO : 2017/2740
KARAR TARİHİ : 27.02.2017

MAHKEMESİ : … 11. İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçilerin icra mahkemesine başvurularında; tahliye edilen taşınmaza ilişkin kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kiraya verenlerden yalnız biri tarafından takip başlatılamayacağını, tahliye edilen taşınmazın, kendileri tarafından 13.12.2014 tarihinde bir başkasına kiraya verildiğini ileri sürerek, takibin ve 11.02.2015 tarihli tahliye kararı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ettikleri, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesinde, tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka kişi ile karşılaşılması halinde icra memurunun uyması gereken usul, İİK’nun 276. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin birinci fıkrasına göre; tahliyenin infazı sırasında, tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; üçüncü kişi, resmi bir vesika gösterememekle beraber, icra müdürlüğüne ibraz olunan mukavele tarihinden önceki bir zamandan beri orayı işgal etmekte olduğunu beyan eder ve bu beyan icra müdürü tarafından mahallinde yapılacak tahkikatla teeyyüt ederse, icra müdürünün tahliyeyi tehir ile üç gün içinde keyfiyeti icra mahkemesine bildireceği öngörülmektedir. İcra müdürünün, maddede yazılı şartlar gerçekleşmesine rağmen, icra dosyasını icra mahkemesine göndermeden üçüncü kişinin tahliyesine karar vermesi halinde, bu tahliye işleminin şikayet yolu ile üçüncü kişi tarafından icra mahkemesinde ileri sürülmesi ve iptalinin istenmesi mümkündür. Bu durumda, icra mahkemesi, İİK’nun 276.maddesinin 3. fıkrasında yazılı usule göre, tarafları dinleyip icabına göre ya tahliyeyi emredecek ya da taraflardan birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesine karar verecektir. Bu son halde davanın sonucuna göre hareket edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, alacaklı …. Tic. A.Ş. tarafından borçlu … Tic. Ltd Şti hakkında kira alacağına dayalı olarak başlatılan (Örnek 13) takip çerçevesinde, icra mahkemesince, temerrüt nedeniyle borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verildiği, tahliye kararının 10.01.2011 tarihinde infazının sağlanarak taşınmazın boş olarak alacaklı şirket vekiline teslim edildiği, alacaklının 03.02.2015 tarihinde takibi yenilemesi üzerine 11.02.2015 tarihinde taşınmazın yeniden tahliyesinin sağlandığı görülmektedir. Takibin kesinleşmesini müteakip 10.01.2011 tarihinde borçlu mecurdan tahliye edilmiş olup, şikayetçiler, bu aşamadan sonra mecura yerleşmiştir. İİK’nun 276. maddesi ise, takibin kesinleşmesinden sonra mecurun tahliyesine yönelik infaz aşamasında söz konusu olacağından, anılan maddenin, tahliyenin gerçekleştiği somut olay yönünden uygulanması mümkün değildir.
Öte yandan, … 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/122-636 E.K. sayılı dosyasında, şikayetçilerin başvurusu, 10.01.2011 tarihli tahliye işlemine yönelik olup, verilen karar, somut olay yönünden kesin hüküm oluşturmaz.
Bu durumda, şikayetçilerin, tahliye kararının infazından sonra taşınmazı işgal etmeleri ve İİK’nun 276. maddesinde düzenlenen durumun somut olayda bulunmaması karşısında, temerrüt nedeniyle tahliye kararına dayalı olarak taşınmazdan tahliyeleri mümkün olmadığından mahkemece, şikayetin kabulü ile 11.02.2015 tarihli tahliye işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.