YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/541
KARAR NO : 2015/3635
KARAR TARİHİ : 24.02.2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İcra Hukuk) Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu …’nın temyiz itirazlarının REDDİNE;
2-Şikayetçi haciz alacaklısı …..’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İcra Müdürlüğü’nün 2012/6708 Esas sayılı dosyasında alacaklı …. tarafından borçlular aleyhine takip yapıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine İcra Müdürlüğü’nün 2012/1162 talimat sayılı dosyasından şikayete konu taşınmazın ihalesinin yapıldığı, İcra Müdürlüğü’nün 2013/628 Esas–629 Esas sayılı dosyalarından taşınmaza haciz koyduran alacaklı …. tarafından sair itirazları ile birlikte ihale konusu taşınmaza, alacaklı olduğu takip dosyalarından haciz uygulandığı halde satış ilânının kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Satış ilanı tebliğ edilecek ilgililer satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceğinden, bu tarihten sonra tapuya haciz koyduran haciz alacaklısına satış ilanının tebliğ edilmemiş olması ihalenin feshini gerektirmez.
Somut olayda İcra Müdürlüğü’nün 2012/1162 talimat sayılı dosyasında 30.04.2014 tarihinde satış kararı alındığı, İcra Müdürlüğü’nün 2013/628 Esas–629 Esas sayılı dosyalardan ise, ihale konusu taşınmaza 09.06.2014 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda şikayetçi haciz tarihi itibari ile İİK’nun 134/2. maddedeki ilgililerden değildir.
O halde mahkemece, şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta istemin reddine karar verildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, İİK’nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshi istemi aktif husumet yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından karar düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23.09.2014 tarih ve 2014/73 E., 2014/71 K.sayılı kararının hüküm bölümünün para cezası ile ilgili 2. maddesinin tümünün silinerek karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.