Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/435 E. 2015/11468 K. 28.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/435
KARAR NO : 2015/11468
KARAR TARİHİ : 28.04.2015

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular yasal sürede icra mahkemesine başvurarak senetteki lehtar imzasının …’a ait olmadığını ileri sürerek imza itirazında bulundukları, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 677. maddesi hükmü gereğince; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.”Anılan hükme göre, ticari senetteki geçersiz imza sadece kendisi yönünden hükümsüzlük sonucu doğurur. Senetteki her imza diğerlerinden bağımsız olarak sadece imza sahibini bağlar. İmzaların bağımsızlığı ilkesi, poliçeye atılı her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzaların sahiplerinin sorumlu tutulmamasına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar. Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz ise de, ciro zincirini de koparmaz.Poliçeler bakımından getirilmiş olan bu ilke 6762 sayılı TTK’nun 818/1-c maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanır.Keşideci borçlu … iyiniyetli hamil olan takip alacaklısına borcu ödediğini İİK. 169/a maddesi kapsamında bir belge ile ispatlayamadığı gibi imzaların istiklali prensibi gereği lehtarın ciro imzasının lehtara ait olmamasının keşideci borçluyu sorumluluktan kurtarmayacağından mahkemece, adı geçen borçlunun itirazının reddi yerine kabulü doğru değil ise de bu husus temyize konu edilmediğinden bozma nedeni yapılamamıştır.İİK.nun 170/son maddesinde; borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, çeki, ciranta …’den ciro ile teslim alan … Mal.Tic.A.Ş. tarafından takibin başlatıldığı görülmüştür. Lehtar …’nın imzaya itirazı üzerine yapılan inceleme sonunda imzanın lehtara ait olmadığı tespit edilmiştir. Takip alacaklısı, lehtar ile doğrudan ilişki içerisinde olmadığından lehtar adına atılan imzanın lehtara ait olup olmadığını bilebilecek durumda değildir. Bu durumda ciranta olan alacaklının kötüniyetli ya da ağır kusurlu olduğundan söz edilemez.
Mahkemece, yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmemesi gerekirken, alacaklının kötü niyetli olduğundan bahisle tazminata mahkum edilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 09.07.2014 tarih ve 2013/235 E.-2014/171 K. sayılı kararının hüküm bölümünde yer alan ”tazminata” ve ”para cezasına” ilişkin (2) ve (3) nolu maddelerinin karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.