Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/4107 E. 2015/6419 K. 19.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4107
KARAR NO : 2015/6419
KARAR TARİHİ : 19.03.2015

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından, borçlu … hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.
İİK.nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 22/2. maddesi gereğince, icra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.
Buna göre ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K).
Somut olayda, icra dosyasında, borçlu … tarafından itiraz dilekçesi verildiğine ilişkin icra tutanağında bir kayıt olmadığı gibi, uyap sitemine kaydedilmiş bir itiraz dilekçesine de rastlanmamıştır. Bu durumda İİK’nun 62/1. maddesinde belirtilen yasal sürede borçlu tarafından yapılmış bir itiraz bulunmamaktadır.
İcra takibine itiraz, “ adli bir işlem” niteliğinde olup, icra dairesi nezdinde belediye adına işlem yapmak ve itiraz etmek yetkisi 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 38/c maddesi uyarınca Belediye Başkanına veya Avukatlık Kanunu 35. maddesi kapsamında avukat sıfatı taşıyan usulünce Belediye Başkanı tarafından yetkilendirilmiş bir vekile aittir. Bir an için itirazın süresinde yapıldığı kabul edilse dahi, icra takibi borçlu … hakkında başlatıldığından belediyenin taraf olduğu bu takipte, belediyeyi Belediye Kanununun yukarıda sözüedilen maddesi uyarınca Belediye Başkanı temsil edeceğinden, belediye başkan yardımcısı tarafından yapılan itiraz da sonuç doğurmaz. (HGK’nun 20.09.2006 tarih, 2006/12-562 E.2006/536 K. sayılı kararı.)
Bu durumda, borçlu tarafından süresinde yapılmış bir itirazdan söz edilemeyeceğinden alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı yoktur.
O halde mahkemece, itirazın kaldırılması talebinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.