Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/3270 E. 2015/5333 K. 10.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3270
KARAR NO : 2015/5333
KARAR TARİHİ : 10.03.2015

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu tarafından, sair nedenlerin yanı sıra gönderilen kıymet takdir raporu ile satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzlüğü gerekçe gösterilerek 14.05.2013 tarihinde yapılan ihalenin feshi talep edilmiş, mahkemece ihalede bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun gerçek kişilere işyerinde tebliğe ilişkin 17. maddesinde, “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda borçlu adına çıkartılan kıymet takdiri raporu ile satış ilanı tebligatlarının incelenmesinde; borçlunun işyeri adresine çıkartıldığı ve aynı adreste çalışan “Selamet Şerbetçi imzasına” tebliğ edildiği görülmüştür. Tebliğ işlemleri bu hali ile Tebligat Kanunu’nun 17. maddesine göre yapılmış ise de; tebliğ anında muhatabın orada bulunmadığı hususu tespit edilmeden doğrudan çalışana yapılmış olduğundan bu tebligatlar, anılan madde hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür.
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde, mahkemece, açıklanan nedenlerle istemin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.