YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/32090
KARAR NO : 2016/791
KARAR TARİHİ : 14.01.2016
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVALI : İHALE ALICISI : …
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi ipotek veren ve borçlu şirket icra mahkemesine başvurularında; sair şikayetleri ile birlikte kıymet takdiri raporu ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdiri raporu tebliğ edilmediğinden itiraz edemediklerini ileri sürerek 06.11.2014 tarihli taşınmazın ihalesinin feshini istemişler, mahkemece tebligatların usulüne uygun olduğu, muhammen bedelin üzerinde satılarak zarar unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
Bilinen adrese çıkartılan tebligatın bilâ tebliğ edilmesi üzerine, Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre, muhatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve çıkaran mercii tarafından Tebligat Yönetmeliği’nin 16/2. maddesi gereğince ilgili şerh verilerek Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılır.
Dosyada ipotek veren borçlu … adına çıkartılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliğ işleminin incelenmesinde;
Somut olayda, ipotek veren borçlu …’a gönderilen kıymet takdiri raporunun mernis adresine TK’nun 21/2. maddesine göre 18.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Adı geçen borçluya takip dosyasında bilinen adresine 7201 sayılı TK.’nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak tebliğ edilmesi, bildirilen tüm adreslere çıkarılacak tebligatların bila tebliğ dönmeleri halinde ise aynı Kanun’un 10/2. maddesi yollamasıyla TK’nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerekirken bu sıralamaya uyulmadan doğrudan doğruya TK’nun 21/2. maddesine göre işlem yapılması tebligat kanununa aykırı olup anılan kıymet takdir raporu tebliğ işlemi usulsüzdür.
Satış ilanı tebliğ işleminin incelenmesinde ise; borçlu …’a gönderilen satış ilanının 29.09.2014 tarihinde bila tebliğ iade edilmesinden sonra mernis adresine TK’nun 21/2. maddesine göre 14.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK’nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından TK’nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK’nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini TK’nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Borçlu şirket adına çıkartılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliğ işleminin incelenmesinde;
Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir.
Somut olayda, takip dosyasından borçlu şirkete gönderilen icra emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine borçlu şirkete başkaca icra emri tebliğ edilmeden dolayısı ile borçlu şirket yönünden takip kesinleşmeden ve şartları oluşmadığı halde kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebligatlarının Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlu şirkete TK’nun 35. maddesine göre yapılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliğ işlemleri usulsüzdür.
İİK’nun 128/a madddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporu borçlulara usulüne uygun tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçluların kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir.
İİK’nun 134/8. maddesinde; “İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur” düzenlemesi yer almaktadır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın satış bedeli muhammen bedelinin yüzde yüzünün üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin de usulsüz olduğu ve borçluların kıymet takdirine itiraz ettiği görülmektedir.
O halde mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
UE