Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/27912 E. 2015/29463 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27912
KARAR NO : 2015/29463
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı; yetki itirazının mahkemece kabulüne karar verilmesinden sonra mahkeme kararında gösterilen yetkili … icra dairesinde düzenlenen (10) örnek ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlu vekilinin diğer itiraz ve şikayet nedenleri yanında, ödeme emrinin vekil varken asıla tebliğ edilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır.7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11., Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18.maddeleri gereğince; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Vekil azledilmediği sürece vekalet görevi devam eder.Somut olayda, yetki itirazının kabulüne ilişkin … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/170 E., 2013/230 K. Sayılı ve 18.04.2013 tarihli kararında borçlu …’nın Av. … tarafından temsil edildiği, anılan kararın alacaklı vekilinin icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi hakkında talepte bulunduğu 09.07.2013 tarihinde dosya içerisinde bulunduğu ve alacaklının, borçlunun vekille temsil edildiğini öğrendiği görülmektedir. Bu durumda, borçlunun vekille temsil edildiği sabit ve tartışmasız olduğuna göre, adı geçen borçlu vekiline ait vekaletnamenin ayrıca takip dosyasına sunulmamış olması sonuca etkili değildir.Kaldı ki, vekilin vekalet görevinden azledildiği veya çekildiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği gibi aksine eldeki şikayetin de ilamda gösterilen aynı vekil tarafından yapıldığı anlaşılmakla, Avukat …’un borçluya vekalet görevini sürdürdüğü tespit edilmiştir.
Hal böyle olunca, ödeme emrinin borçlunun vekili yerine asıla tebliği usulsüz olup mahkemece, borçlunun buna yönelen şikayetinin kabulüne ve ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken borçlunun bu husustaki isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.