YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/23152
KARAR NO : 2016/787
KARAR TARİHİ : 14.01.2016
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi…. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Bilindiği üzere; haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK.’nun 106. maddesi hükmü uyarınca; ”Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.” Aynı Kanun’un 110. maddesine göre ise; ”Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.”
Hemen belirtmek gerekir ki, yukarıda değinilen maddelerde yer alan satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığını re’sen gözetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın tapu sicilinde şeklen varlığını sürdüren haciz İİK’nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında olumlu-olumsuz bir karar vermek zorundadır.
Somut olayda, tapu iptal ve tescil davası sonucu taşınmazların kendi adına tesciline karar verilen şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine haczin kaldırılmasına yönelik başvurduğu ve şikayetçinin İİK’nun 106 ve 110. maddeleri gereğince hacizlerin düştüğüne dair iddiasının da bulunduğu, mahkemece İİK’nun 106 ve 110. maddeleri gereğince bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla; yukarıda özetlenen yasa hükümlerine uygun olarak hacizlerin varlığını sürdürüp sürdürmediği, hacizlerin bu maddeler gereğince düşüp düşmediği hususunun incelenmesi gerekir.
O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve kurallar doğrultusunda İİK’nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle şikayet tarihinden önce hacizlerin düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
ZA