Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/22221 E. 2015/23916 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/22221
KARAR NO : 2015/23916
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2015
NUMARASI : 2014/764-2015/203

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve ihale alıcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi borçlu şirket yetkilisi tarafından diğer fesih nedenleri ile birlikte satış ilanı tebligatının yapılmadığı ileri sürülerek 3504 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 02.10.2013 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir.
İİK’nun 134/2. maddesinde; “İhalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226’ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler” hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasında ise; ”Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahara vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez” düzenlemesi öngörülmüştür.
Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmazın ihalesi 02.10.2013 tarihinde gerçekleştirilmiş olup; şikayetçi borçlu şirket yetkilisi M.. G..’in 20.11.2013 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Öte yandan, borçlu şirket temsilcisi tarafından satış ilanı tebligatının yapılmadığı iddia edilmekte olup; bu halde, yukarıda değinildiği üzere şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı açıktır. Diğer taraftan, dosya kapsamında yer alan Kayseri Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 03.03.2015 tarihli cevabi yazısından M.. G.. ve B.. G…’in münferiden borçlu şirketi temsile yetkili oldukları anlaşılmakta olup; B.. G.. ‘in şikayete konu 02.10.2013 tarihli ihale tarihinden sonra satışın yapıldığı Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı Gevher Nesibe Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 2013/10 no’lu dosyasına ibraz ettiği ….. havale tarihli dilekçesiyle, borçlu şirketin borçlarından dolayı satışı yapılan 3504 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinden artan tutardan 3. kişilerin vergi borçlarının mahsubu talebinde bulunduğu sabittir.Bu durumda,şikayetçi borçlunun 10.10.2013 tarihinde satıştan haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden ;anılan öğrenme tarihine göre 20.11.2013 tarihinde icra mahkemesine yapılan ihalenin feshine yönelik şikayetin İİK.’nun 134/7. maddesinde öngürülen yasal süre geçirildikten sonra gerçekleştiği tartışmasızdır.

O halde, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken; işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir .
SONUÇ : Alacaklının ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.