Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/21472 E. 2015/25036 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21472
KARAR NO : 2015/25036
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

MAHKEMESİ : Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2014/11-2014/428

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi sureti ile başlatılan ilamlı icra takibinde borçlu, diğer itirazlarının yanında takipten önce 16.07.2012 tarihinde borcun 15.000 TL’lik kısmını alacaklının banka hesabına ödemesine karşılık alacaktan mahsup edilmeden takip yapıldığını ileri sürerek takibin kısmen iptalini talep etmiş, mahkemece şikayetin kabulüyle takibin kısmen iptaline karar verilmiştir.
İİK’nun 150/ı maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrınakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149.madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikayette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir…” hükmüne yer verilmiştir.
Alacaklı tarafça borçluya gönderilen İnegöl 1. Noterliği’nin 02.10.2013 tarih ve 07993 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle; borçlu N.. G…’a kullandırılan zirai kredilerin geri ödenmemesi nedeni ile kredi hesaplarının kat edildiği belirtilerek; kredilerden kaynaklanan toplam 30.356,35 TL borcun nakden ödenmesi istenmektedir.
Banka tarafından gönderilen ihtarnameye karşı borçlu tarafından İnegöl 2. Noterliği vasıtası ile gönderilen 08.10.2013 tarihli ihtarname cevabında ise, borcun 15.000 TL’lik kısmının 16.02.2012 tarihinde ödendiği belirilerek borca kısmen itiraz edilmiştir.

Taraflar arasında düzenlenen ipotek akit tablosunun incelenmesinde; ipoteğin, borçlunun bankaya karşı olan tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere düzenlendiği, yani kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmediği belirlenmiştir. Alacaklı salt bu ipotek akit tablosuna dayanarak borçlu hakkında ilamlı icra takibi yapamaz. Ancak alacaklı, borçluya kredi sözleşmesi ile belirlenen aralıklarda kredi geri ödemesinin yapılmaması nedeni ile noter vasıtası ile hesap kat ihtarnamesi tebliğ etmiş ve tebliğ şerhli ihtarnamenin bir suretini icra takip dosyasına eklemiştir. Bu durumda icra müdürlüğünce İİK’nun 150/ı maddesinin göndermesi ile aynı Kanun’un 149. maddesi gereğince borçluya icra emri gönderilmesi usule uygundur. Borçlu kendisine gönderilen hesap kat ihtarnamesine süresi içinde itiraz etmekle icra hukuk mahkemesine şikayette bulunma hakkını kazanmıştır.
O halde mahkemece icra dosyasında bulunan ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçlunun hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile şikayete konu alacağın İİK’nun 68/b maddesi kapsamında ispatlanıp ispatlanmadığının ve ayrıca limitin aşılıp aşılmadığının değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin kısmen iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.