Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/2086 E. 2015/11344 K. 27.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2086
KARAR NO : 2015/11344
KARAR TARİHİ : 27.04.2015

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı şirket vekili tarafından, borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibin, borçlunun yasal süresinde itirazı olmadığından kesinleştiği ve borçlunun ev yemekleri yapımı ile iştigal ettiği, iş yerindeki eşyaların 02.04.2014 tarihinde haczedildiği, borçlunun 08.04.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda; hacze konu beyaz renkli ahşap yemek masası, sanayi lokanta dolabı, boş tezgah kapaklı, 2 metrelik tezgah, fırınlı ocak, bulaşık makinası, çift kapılı dondurucudan ibaret olan eşyaların geçimi için zorunlu olması nedeniyle haczedilemeyeceğini ileri sürerek İİK’nun 82/1-2. maddesine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; şikayetin kabulü ile belirlenen eşyalar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi gereğince; borçlunun sanat ve mesleği için lüzumlu olan alet, edevat ve kitapları haczedilemez. Ancak, bunun için borçlunun haciz sırasında bir meslek veya sanatla uğraşıyor olması ve kendisi ile ailesinin geçimini anılan meslek ve sanatla sağlaması gerekir.Yukarıda yer verilen madde gereğince haczedilemeyecek malların kapsamını tayin edebilmek için sanat sözcüğü ile eş anlamda kullanılmış olan meslek kavramını, teşebbüsten ayıracak kıstasların açıklanması gerekir. Çünkü, borçlu bir meslek sahibi sayıldığı takdirde, bu mesleği ile ilgili alet, edevat ve kitapları haczedilemeyecek, aksine, bir teşebbüs sahibi sayıldığı zaman ise, bu teşebbüsün malları sermaye ağırlıklı olup haczedilebilecektir. Şikayet konusu incelenirken borçlunun yaptığı işte, sermaye ile emeğin karşılıklı oranları tespite çalışılır ve emeğin değerinin, sermayenin değerinden daha fazla olduğu görülürse “bir mesleğin” varlığına, aksi takdirde “bir teşebbüsün söz konusu olduğuna” hükmedilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 02.12.1972 tarih 1972/572-974 sayılı kararı).
Bu durumda bir malın haczedilebilirliği yönünden “meslek” ve “teşebbüs” kavramlarının birbirinden ayırt edilmesi gerekir. Borçlunun icra ettiği işte, kişisel emek ve faaliyeti ön planda ise, bu bir meslektir. Borçlunun uğraşında yardımcı iş gücü ve sermaye unsurları ağırlıkta ise, teşebbüs söz konusudur.Somut olayda; bir ticari işletme dolayısıyla teşebbüs olan ev yemekleri lokantasında haczedilen eşyalar, sermaye ağırlıklı olduklarından, borçlunun lokantacılık mesleğini yürütmesi için zorunlu alet ve edevattan kabul edilemez. Bu durumda borçlunun ekonomik faaliyeti, bedeni çalışmasından ziyade, sermayesine dayandığından, mahcuz malların haczedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
O halde; mahkemece, haczedilen eşyalara ilişkin şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.