Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/2077 E. 2015/11358 K. 27.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2077
KARAR NO : 2015/11358
KARAR TARİHİ : 27.04.2015

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Senetlerde lehtar olarak yer alan alacaklı tarafından, 2 adet senede dayanılarak senette keşideci olarak bulunan borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçluya, (10) örnek ödeme emrinin 05.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun vekili aracılığıyla yasal süresi içinde (07.02.2014 tarihinde) icra mahkemesine başvurusunda; senet üzerindeki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya itirazda bulunduğu, mahkemece, senet üzerindeki yazı, rakam ve imza örnekleri ile mukayeseye elverişli yazı, rakam ve imza örneklerinin uzman bilirkişi marifeti ile incelettirilmesi sonucu alınan bilirkişi raporu içeriğine dayanılarak itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Takip dayanağı senedin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK’nun 688/6. maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun’un 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.Somut olayda; takibe konu senetlerde, tanzim yeri bulunmadığı gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanında da idari bir birim adı mevcut değildir. Bu durumda, takibe konu senetler, kambiyo senedi vasfını haiz olmadıklarından, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamaz. Bu hususun mahkemece, süresinde yapılan şikayet ya da itiraz nedeni ile re’sen nazara alınarak İİK’nun 170/a. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekir.O halde, mahkemece İİK’nun 170/a. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.