Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/20572 E. 2015/24666 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20572
KARAR NO : 2015/24666
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Çayeli İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/11/2014
NUMARASI : 2013/20-2014/37

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlular icra mahkemesine yaptığı başvuruda; satış ilanının kendilerine usulsüz tebliğ edildiğini satıştan tesadüfen haberdar olduklarını, vekile ayrıca tebligat yaplmadığını, süresinde satış istenmediğini ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece bozma ilamına uyularak, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda İİK.’nun 129/2. maddesi gereğince ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, ihalenin feshi ile ilgili mahkemece verilen 10.07.2012 tarih, 2010/14 Esas ve 2012/15 Karar sayılı karar ile, sübut bulmayan davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 09.05.2013 tarih ve 2013/10535 Esas 2013/17962 Karar sayılı ilamı ile, “Ihalenin fesihine ilişkin şikayet tarihi 04.06.2010’dur. Dosyada bulunan nüfus kayıt örneğine göre, davacı borçlulardan M.. N.. Y.. 10.01.2012 tarihinde vefat etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 55. maddesinde “Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.” denilmiştir. O halde mahkemece HMK’nun 55.maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken ölü kişi hakkında yargılamaya devam olunarak sonuca gidilmesi yasaya uygun değldir.” denilmek suretiyle bozulduğu, mahkemenin 2013/20 Esasına kaydedilen dosyada mahkemece bozma ilamına uyulduğu, dosyada mevcut veraset ilamına göre mirasçılardan A.. Y.. ile Y.. Y.. adına çıkan tebligatın bila tebliğ iade geldiği, N.. Y..’na tebligat çıkmadığı, A.. Y..’nun ise davayı takip ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda icra mahkemesince, şikayetçi borçlu Mehmet N.. Y…’nun yasal mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, bozmaya uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmeden yargılamaya devam edilmesi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.