Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/19646 E. 2015/26197 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19646
KARAR NO : 2015/26197
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlu, icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürüp, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir.
Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir” hükmü yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sistemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 2l/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz.
Somut olayda, icra dosyasında, borçlu … adına ödeme emrinin ilk olarak takip talebinde gösterilen adresine tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklının talebi ile borçlunun mernis adresi takip dosyası içine alınıp, bu kez tebliğ zarfı üzerine “mernis adresi” olduğu yazılarak posta memuru tarafından TK’nun 21/2. maddesine göre 06.3.2015 tarihinde aynı adreste tebliğ edildiği, ancak tebliği çıkaran merci tarafından, bu adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması nedeniyle tebligatın TK’nun 21/2. maddesine göre yapılması gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.