Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/18929 E. 2015/24627 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18929
KARAR NO : 2015/24627
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Ulukışla (İcra Hukuk) Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/04/2015
NUMARASI : 2015/1-2015/4

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçiler vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; diğer şikayet nedenleri yanında müvekkillerine yapılan tebligatların usulsüz olduğunu da ileri sürerek 03.03.2015 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddi ile birlikte borçlular aleyhine % 10 para cezasına hükmedildiği görülmektedir.
1-Şikayetçilerden A.. Y.. yönünden yapılan incelemede,
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir..” hükmünün yer aldığı, Tebligat Kanunu’nun ”Tebligat Mazbatası” başlıklı 23. maddesinin 7. bendinde ise; ”21 inci maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağı” hüküm altına alınmıştır.

Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu’nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır.
Somut olayda şikayetçiye gönderilen satış ilanına ilişkin 15.01.2015 tarihli tebligat parçasında, adresin kapalı olması üzerine komşusu N… G…’in verdiği beyana göre “Ereğli’ye gittiğinin” anlaşılması üzerine tebliğ evrakının mahalle muhtarına bırakılarak 2 nolu haber kağıdının kapısına yapıştırıldığı ve aynı komşuya haber verildiği şerhi yazılmıştır. Tebliğ memurunun, tebligat parçasında; şikayetçinin adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden “Eğerli’ye gittiğini” şeklindeki tebliğ işlemi 7201 Sayılı Kanun’un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği’nin 35.maddesi gereğince usulsüzdür.
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde mahkemece açıklanan nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
2-Şikayetçilerden Y… Tarım Inş. Pet. Tur. Gıd. San. Ve Tic. Ltd. Şti. yönünden yapılan incelemede,
Somut olayda borçlu şirkete satış ilanının “B… Mah. Ş… E.. E.. S.. Cad. No:.. D.. Beldesi … U../N…” adresinde 15.01.2015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi “Z.. Mah. D.. Kasabası U…/N..” olup, satış ilanı borçlu şirketin ticaret siciline kayıtlı adresine tebliğ edilmediğinden usulsüzdür.
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde mahkemece açıklanan nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.