Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/18905 E. 2015/24403 K. 14.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18905
KARAR NO : 2015/24403
KARAR TARİHİ : 14.10.2015

MAHKEMESİ : Bodrum İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/02/2015
NUMARASI : 2013/79-2015/173

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE);
2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı lehtar tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 ödeme emrinin tebliğ edildiği, keşideci borçlunun süresi içerisinde bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek icra mahkemesinde imzaya itirazda bulunduğu, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
İİK’nun 170/4. maddesine göre; icra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder.
Somut olayda, takip alacaklısı, takip dayanağı bonoda lehtar sıfatını taşımakta olup bonodaki imzanın senedi düzenleyen borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden yada imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilen düzenleyen durumundaki borçluya karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğu kabul edilmelidir.
O halde makkemece, İİK’nun 170/4. maddesi gereğince alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına mahkûm edilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.