YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18795
KARAR NO : 2015/22353
KARAR TARİHİ : 29.09.2015
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi borçlu tarafından, 256 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak gerçekleştirilen ihalelerin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir.
Somut olayda; borçlunun 27.08.2014 havale tarihli şikayet dilekçesinde, diğer fesih sebepleri ile birlikte, satışı yapılan 256 ada 14 sayılı parselin tapu kaydına göre 1.016,00 m2 olan yüzölçümünün, satış ilanında 106 m2 şeklinde gösterildiğini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.
İcra dosyasının incelenmesinde; avlulu kargir ev vasıflı şikayete konu 256 ada 14 sayılı parselin yüzölçümünün tapu kaydında 1.016,00 m2 olarak belirtildiği, 29.05.2013 tarihli kıymet takdir raporunda ise; anılan 1.016,00 m2 miktarlı parsel üzerinde 106 m2’lik konutun mevcut olduğunun bildirildiği, satış ilanında da tapu kaydı ve kıymet takdiri raporu doğrultusunda söz konusu taşınmazın yüzölçümünün 1.016,00 m2 olarak yazıldığı ve parsel üzerinde 106 m2 miktarlı ev bulunduğunun ifade edildiği görülmektedir. Dolayısıyla, taşınmazın yüzölçümünün doğru olarak ilan edildiği açık olup; bu hususta satış ilanında herhangi bir yanlışlık ve usulsüzlük bulunmamaktadır.
Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.’nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir.Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler.
Bu durumda, borçlunun, satışı yapılan 256 ada 14 sayılı parselin tapu kaydında 1.016,00 m2 olan yüzölçümünün satış ilanında 106 m2 şeklinde gösterildiğine yönelik iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, borçluya satış ilanı 15.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde, yasal 7 günlük süre içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez.
Öte yandan, taşınmazın yüzölçümünün satış ilanında yanlış gösterildiği iddiası, 256 ada 14 sayılı parsele özgü olarak ileri sürülmüş olup, anılan taşınmazla ilgili fesih sebebinin, 256 ada 15 sayılı parseli kapsaması mümkün değildir.
O halde mahkemece belirtilen nedenlerle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.