Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/18119 E. 2015/23902 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18119
KARAR NO : 2015/23902
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : Ordu İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2014
NUMARASI : 2014/94-2014/258

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 28/04/2015 tarih, 2015/1040 Esas – 2015/11423 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK’nun 89/4. maddesine göre, üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Anılan yasal düzenleme uyarınca tazminata hükmedilebilmesinin ön koşulu, 3. kişiye İİK’nun 89. maddesi gereği haciz ihbarnamesi gönderilmesi ve bu haciz ihbarnamesine 3. kişi tarafından itiraz edilmiş olmasıdır.
Öte yandan, İİK’nun 78. maddesi kapsamında gönderilen haciz müzekkeresi ise, doğurduğu hukuki sonuçları itibariyle İİK’nun 89. maddesi uyarınca düzenlenen haciz ihbarnamesinden farklıdır. Zira, İİK’nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde İİK’nun 89/4. maddesindeki sonuçlar doğmaz ve böyle bir durumda, 3. kişinin sorumluluğu genel mahkemelerde yargılama yapılmasını gerektirir.
Ayrıca, HMK’nun 1. maddesi hükmüne göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup; mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur.
Somut olayda, davacı M.. A.. tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulduğu, adı geçen davacının dava dilekçesinde, ”dava dışı M… A.. hakkında bonoya dayalı olarak başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, davalı T… O…Şubesi Müdürlüğü’ne borçlunun kurum nezdinde bulunan hak ve alacaklarının haczi için müzekkere gönderildiğini, anılan davalı tarafından haciz müzekkeresine verilen cevabi yazıda; M.. A…’ın kurumlarına fındık teslim ettiğini, bu nedenle borçlunun kurumlarında bulunan alacak tutarının 14.569,35 TL olduğunu, A… Y… (O…) Şubesindeki borçlu hesabına süresinde ödeme yapılması için Genel Müdürlüklerine bilgi transferinin gerçekleştirildiğini, üreticilerin alacaklarına şube müdürlüğünce müdahale edilemediğinden ilgili alacak tutarının sözü edilen banka aracılığı ile takip edilmesi hususunun bildirildiğini, anılan cevabi yazıya istinaden diğer davalı bankaya müteaddit defalar haciz müzekkeresi gönderildiğini, ancak her iki davalının da hukuken üzerine düşen sorumluluğu hukuka aykırı şekilde yerine getirmeyerek neticede haczine karar verilen parayı dava dışı borçluya ödemek suretiyle kendisinin mağduriyetine sebebiyet verdiklerini ileri sürerek, alacaklı olduğu icra takip dosyasına aktarılması gereken 14.569,35 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini” talep etmiştir.

İddianın özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle davanın, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde genel hükümlere göre açılmış alacak davası olduğu açıktır. Diğer taraftan, davalı kurumlara gönderilen yazılar, İİK’nun 89. maddesinde düzenlenen haciz ihbarnamesi mahiyetinde olmayıp, İİK’nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde bulunduğundan 3. kişiler aleyhine İİK’nun 89/4. maddesinde öngörülen tazminat davası açılmasının ön koşulunun da olayda gerçekleşmediği kuşkusuzdur. Nitekim, yukarıda değinildiği üzere, davacı da; Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak alacak isteminde bulunmuştur.
O halde, icra mahkemesince re’sen görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; işin esasının incelenmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup; Dairemizce mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 28/04/2015 tarih ve 2015/1040-11423 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair karar düzeltme nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.