Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/15622 E. 2015/27341 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15622
KARAR NO : 2015/27341
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, Kocasinan mahallesi, 7257 parsel, 6 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın haczedildiği, borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli olan bedel ve haczedilen taşınmazın değeri bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen taşınmazın degeri haline münasip meskenin temini için gerekli olan bedelden fazla ise, haczedilen taşınmazın satılmasına ve satış bedelinden haline münasip meskeni temin için gerekli olan miktarın borçluya bırakılmasına, kalanının alacaklıya ödenmesine karar verilmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda; meskeniyet şikayetine konu taşınmazın değerinin tespiti için mahkemece alınan 23.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda, taşınmazın piyasa rayiç değerinin başvuru tarihi itibariyle 300.000,00 TL , İstanbul ili dahilinde borçlunun haline münasip evin değerinin başvuru tarihi itibariyle 350.000,00 TL olduğu belirlenmiştir. Raporda borçlunun haline münasip evin hangi semtlerden bulunabileceğine dair bir tespitin yapılmadığı, daha mütevazi koşullara sahip hangi semtlerde haline münasip ev değerinin belirlendiği konusunda açık ve net bir değerlendirmenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira, takip hukukunda asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın bir yerde meskeninin bulunması zorunlu değildir. Bu nedenle borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmesi zorunludur.O halde, mahkemece, bilirkişilerden ek rapor alınarak, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin net bir şekilde belirlenerek, bu tespitten sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.