Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/14251 E. 2015/26547 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14251
KARAR NO : 2015/26547
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;Borçlu vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece şikayetin kabulüne dair verilen karar Dairemizce; “borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişilerin nüfus kayıtları getirtildikten sonra, zabıta araştırması yaptırılarak bu kişilerin borçlu ile birlikte yaşayıp yaşamadıkları, geçimlerini nasıl temin ettikleri, sosyal ve ekonomik durumları tespit edilip, bilirkişilerden rapor alınarak borçlunun açıklandığı üzere bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi gerekir. Bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsiz” olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, şikayet konusu bozma ilamında belirtilen şekilde herhangi bir araştırma ve keşif yapılıp bilirkişi raporu alınmadan … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/701 Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis ettiği görülmüştür.İİK.nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır.O halde, mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda, araştırma ve keşif yapılıp, şikayet tarihi itibariyle borçlunun taşınmazının ve haline münasip evin değeri belirlenip oluşacak sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerekirken aksi yönde ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.