Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/13219 E. 2015/16723 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13219
KARAR NO : 2015/16723
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından yapılan genel haciz yoluyla ilamsız takibin kesinleşmesinden sonra borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda, … tarafından alacaklı … hakkında 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takip dosyasından kendisine gönderilen haciz ihbarı üzerine, anılan dosyaya ödeme yaptığını ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece, bizzat alacaklı …’na ödeme yapılmadığı ve alacaklı vekiline ödenmesi gereken vekalet ücretinin de …’nın, alacaklı asil aleyhine yaptığı takip dosyasına ödenmesinin Avukatlık Kanunu’nun 164/son maddesi hükmüne aykırı olduğu nedeniyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK.nun 71.maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olup, süreye tâbi değildir.
Buna göre takip alacaklısı hakkında yapılan bir başka takip dosyasından borçluya gönderilen haciz ihbarı nedeniyle, borçlu tarafından o dosyaya yapılan ödemelerin, İİK.nun 71. maddesi kapsamında yapılan ödemeler olduğunun kabulü gerekir.
Öte yandan, HMK.nun 323/ğ. maddesinde avukatlık ücreti, yargılama giderleri arasında sayılmıştır. Aynı Yasanın 330. maddesinde de yargılama gideri olarak hükmolunan avukatlık ücretinin, ancak yargılamanın tarafları arasında geçerli olacağı belirtilmiştir. Ayrıca, 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 164/son maddesinde; “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm vekil ile müvekkil arasında çıkacak ve iç ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıkları düzenlemek amacıyla öngörülmüştür (HGK. 07.04.2004 tarih ve 2004/12-213 esas, 2004/215 karar). Dolayısıyla, takip borçlusunun, …’ya haciz bildirisi neticesinde yaptığı ödemelerin, takip alacaklısına ait olan vekalet ücretini de içerdiğinin kabulü gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesinde; “Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz” hükmü yer almaktadır.
O halde mahkemece, takip borçlusunca haciz bildirisine istinaden yapıldığı iddia edilen ödemelerin değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.