Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/12342 E. 2015/23384 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12342
KARAR NO : 2015/23384
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : BORÇLULAR: …,…

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular vekillerinin tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ise de;
Alacaklı tarafından, bonoya dayanılarak, başlatılan ilamsız takipte süresi içinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu; alacaklının, itirazın kaldırılması isteminin mahkemece kabul edildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK), Üçüncü Kitabının “Dördüncü Faslı”nı oluşturan Kambiyo senetleri ile ilgili olarak “Birinci Kısım”da, poliçe hakkında geniş ve ayrıntılı düzenlemeye yer verilmiş; bono (Emre muharrer senet) ve çeklere dair hükümlerde ise genelde, poliçe ile ilgili bu düzenlemelere göndermede bulunulmakla yetinilmiştir.
Bu cümleden olarak, TTK’nun 690. maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanunun 661. maddesinde, poliçeyi kabul edene (bonolarda keşideciye ve dolayısıyla kefile) karşı açılacak davaların vadenin geldiği tarihten itibaren 3 (üç) yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı öngörülmüştür. Öyleyse; alacaklı, senet borçlusu keşideciye karşı senetten doğan alacak hakkını vadeden itibaren 3 (üç) yıl içinde kullanmadığında borçluya karşı müracaat hakkını yitirecek; senedin “bono” vasfında bir değişiklik söz konusu olmadığı için de, genel haciz yoluyla dahi olsa keşideciye karşı müracaat olanağı kalmayacaktır.Somut olayda; takip dayanağı belgenin zamanaşıma uğramış bono olduğu anlaşılmakla, İİK’nun 68/1. maddesi anlamında itirazın kaldırılmasını sağlayan bir belge niteliğinde değildir.O halde; mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekirken, kabulü yönünde yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma sebebine göre faize ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.