Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/12278 E. 2015/23890 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12278
KARAR NO : 2015/23890
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : Erzurum 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2015
NUMARASI : 2014/302-2015/98

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK.’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, İİK.’nun 82/2. maddesinde öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazla ilgili olarak mahkemece yapılan 14.11.2014 tarihli keşif sonucu düzenlenen 30.12.2014 tarihini taşıyan bilirkişi raporunda;şikayete konu … ada 33 sayılı parseldeki 4 numaralı bağımsız bölümün değerinin 212.774,16 TL olarak belirlendiği, mahcuz taşınmazın E… şehir merkezinde ve lüks bir semtte bulunduğunun ifade edildiği, anılan raporda, borçlunun haline münasip alabileceği meskenin değerinin ise 110.000,00 TL olarak saptandığı, bilahare, mahkemece 06.03.2015 tarihinde yapılan keşif sonucunda bilirkişiler kurulu tarafından hazırlanan 17.03.2015 tarihli raporda ise; hacizli taşınmazın değerinin 157.330,00 TL olarak tespit edildiği, borçlunun haciz tarihindeki sosyal ekonomik durumu (ailesindeki birey sayısı, çevresi vs.) yönünden de şikayete konu taşınmazın borçlunun haline uygun olduğunun belirtildiği, sözü edilen raporda da taşınmazın E…’un gelişmiş ve değer kazanmış bir bölgesinde bulunduğunun bildirildiği görülmektedir. Bu durumda, dosya kapsamında yer alan raporların gerek borçlunun haline münasip alabileceği mesken ve gerekse şikayete konu bağımsız bölümün değeri yönünden çelişkili olduğu sabittir. Öte yandan, anılan raporların içeriğinden mahcuz taşınmazın şehir merkezinde bulunduğu ve lüks sayılabilecek özellikleri taşıdığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu değildir. Bu nedenle, 17.03.2015 tarihli bilirkişiler kurulu raporunda, borçlunun daha mütevazi yerlerde haline münasip edinebileceği meskenin değerinin belirlenmemesi de doğru görülmemiştir.
O halde, mahkemece, yerinde yeniden keşif icra edilmek suretiyle uzman bilirkişi veya bilirkişilerden rapor alınarak taşınmazın kıymetinin ve borçlunun E…’un daha mütevazi bir semtinde haline münasip evi alabileceği değerin yukarıda değinilen ilke ve kurallar gözetilerek belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve yetersiz bilirkişiler kurulu raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.