Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2015/11273 E. 2015/24700 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11273
KARAR NO : 2015/24700
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Besni İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2015
NUMARASI : 2015/23-2015/29

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlu belediyenin banka hesabına haciz konulduğu, borçlu belediyenin, işlemi şikayet ederek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 6552 sayılı Yasanın 121. maddesine göre gönderilen muhtıraya rağmen belediyenin borca karşılık mal göstermesi gerektiği halde göstermediği, haciz işleminin uygulanmasında bir usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Borçlu Belediyenin 6552 sayılı Yasanın 121. maddesine göre gönderilen muhtıraya karşı on gün içinde yeterli mal beyan etmemesi, İİK’dan kaynaklanan haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmez.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesinde; “Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur.
Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir.
Somut olayda borçlu belediyenin Halk Bankası’nda bulunan hesabına haciz konulduğu, mahkemece işin esasına girilmeden, hesap üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan yazılı gerekçe ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenip yukarıda açıklanan ilke ve kurallar gözetilerek, şikayete konu hesap üzerinde Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, haczedilen paraların niteliklerinin belirlenmesi, hesabın havuz hesabı olduğunun saptanması halinde haczedilmezlik şikayetinin reddine, hesaptaki paraların, vergi, resim, harç geliri veya bu hükümde olmaları halinde ise haczedilemeyeceği gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.