YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13925
KARAR NO : 2014/15686
KARAR TARİHİ : 02.06.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/04/2014
NUMARASI : 2014/215-2014/232
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, şirket namına imza attığını, şahsi sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.
Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK.’nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “senedi tanzim edenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.’nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken 589.maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.’nun 690.maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 613. ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir.
Öte yandan, borçlunun limited şirket olduğu hallerde, takip dayanağı bonoların tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK.’nun 544. ve 322. maddeleri uyarınca, tüzel kişinin unvanının tam olarak yazılması ve şirket unvanı ile birlikte yetkililerinin imzalarının bulunması zorunludur. Anılan yasa hükümleri uyarınca, senedin geçerliliği için keşideci yerinde borçlu şirket unvanını tam olarak gösteren tek kaşenin varlığı yeterli olup; birden fazla kaşenin bulunması mecburiyeti yoktur.
Senedin keşideci yani düzenleyen bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup; birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir(HGK.nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı).
Somut olayda, takibe konu bonoda keşideci kısmında “.. Asansör San.Ltd.Şti.’nin borçlu olarak gözüktüğü, düzenleme yerinde de “.. Asansör San.Ltd.Şti.” kaşesi mevcut olup, senet çift imza ile keşide edilmiştir. İmzalardan bir tanesinin şirket kaşesi üzerinde bulunduğu; diğer imzanın ise; şirket kaşesi dışında açığa atıldığı görülmektedir. Bu durumda, borçlu A.. B.. belge altındaki imzaları da inkar etmediğine göre; adı geçenin şirket kaşesi üzerindeki imzadan ayrı, açıkta bulunan ikinci imzasının aval olarak atıldığının ve dolayısıyla da muteriz borçlunun borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
O halde, mahkemece, borçlunun itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, itirazın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.