Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/856 E. 2013/10722 K. 21.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/856
KARAR NO : 2013/10722
KARAR TARİHİ : 21.03.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte borçlunun, ciranta altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek süresi içinde imza itirazında bulunduğu, mahkemece borçlu tarafa 09.07.2012 tarihli tensip tutanağı ile 120.00 TL gider avansı ve 250 TL bilirkişi ücretini yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği ve tensip zaptının bir suretinin tebliğ edildiği, ancak verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle talebin usulden reddine karar verildiği görülmektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 3. maddesi gereğince “Davacı, bu tarifede gösterilen gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır….” Somut olayda borçlunun dava açarken gider avansını yatırdığı ve dolayısıyla üzerine düşen yasal yükümlülüğü yerine getirdiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 170. maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesine göre; “İcra mahkemesi 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir.” Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK’nun 26.04.2006 tarih 2006/12-259 E, 2006/231 K. sayılı kararı). Bu konuda borçluya süre verilmek sureti ile sonuca gidilemez.Kaldı ki borçlu tarafından gerekmediği halde bilirkişli ücretinin de yatırıldığu anlaşılmıştır.
O halde mahkemece , borçlunun imzaya itirazının esasının değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerkçeyle hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.