Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/34010 E. 2013/40153 K. 18.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/34010
KARAR NO : 2013/40153
KARAR TARİHİ : 18.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 24/09/2013 tarih, 2013/21306-29930 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki ihale alcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçiler icra mahkemesine başvurularında, ihale günü, ihale saatinde tellal tarafından satışın başladığına dair bir beyanda bulunulmadığını ileri sürerek ortaklığın giderilmesi davası sonunda satış memurluğunca yapılan ihalenin feshini talep etmişlerdir. Mahkemece; Şikayetçi … yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddine, şikayetçi … yönünden ise ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İİK’nun 134/2 maddesinde “ İhalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda şikayetçi … ortaklığın giderilmesi davasında taraf olmadığı gibi, ihalede pey sürmediği ve tapu sicilindeki ilgili olarak da yer almadığı ve, yukarıda anılan maddede sayılan kişilerden olmadığından, adı geçen şikayetçinin ihalenin feshini talep hakkı bulunmamaktadır.
Öte yandan; İİK’nun 8/son maddesi gereğince icra tutanakları kapsadıkları husus hakkında aksi ispat edilene kadar karine teşkil ederler. Tutanak hakkındaki iddia maddi bir olaya dayanıyorsa aksini ispat etmek kural olarak özel bir şekle bağlı değildir.
Somut olayda şikayetçilerce ihale günü, ihale saatinde tellal tarafından satışın başladığı usulünce duyurulmadığı iddia edilmiş ise de; İhale tutanağında “saat 10:00 da … ilçesi, Kocaşeçme mahallesi, Kavaklı sokak 269 ada 53 parsel de kayıtlı 210,00 m2 miktarlı arsa vasfındaki taşınmazın hissedarları, mevkii, miktarı vasıfları ve satış şartları yüksek sesle okunmak sureti ile açıldı.” ibareleri yer almaktadır. Bu şekilde tutanakta tellalın ihaleye başladığını ilan ettiği yazılı olup şikayetçinin tek tanık olan oğlu …’ın beyanı, tutanağın aksini kanıtlamaya yeterli değildir.
Mahkemece tanık olarak dinlenen satış memuru olan yazı işleri müdürü … “..tam ihale saatinde taşınmazın vasfı tellal vasıtasıyla ilan edilerek duyuruldu….biz sizi

çağırırız şeklinde bir şey söylemiş olabiliriz fakat ihale saatinden yarım saat, bir saat evvel bunu söylemiştik, bunu söylemekten kasıt tellalın satış yapılacağını ilan etmesidir.” şeklinde beyanda bulunmuş olup bu beyanları tellalın ihalenin başladığını duyurmadığı anlamına gelmemekte aksine gerekli duyurunun usulünce yapıldığını ispatlamaktadır. Buna göre tellal tarafından gerekli duyuru yapıldığına göre, şikayetçinin, satış memurunca, kendisine ayrıca ihalenin başladığına dair duyuru yapılmasını beklemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasının ispatlanamadığının kabulü gerekir.
O halde; mahkemece, Şikayetçilerin ihalenin feshi istemlerinin, Şikayetçi … yönünden aktif husumet yokluğundan reddine, şikayetçi … yönünden ise, şikayetinin esastan incelenerek reddine dair kararı doğru olup, kararın onanması gerekirken Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla, satışa konu taşınmazın hissedarı olan ihale alıcısı davalının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Davalı ihale alıcısının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin24.09.2013 tarih 2013/21306 E., 2013/29930 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.