Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/33459 E. 2013/40234 K. 16.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/33459
KARAR NO : 2013/40234
KARAR TARİHİ : 16.12.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 68/1. maddesi gereğince talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bahsi geçen yasa hükmünde yer alan yetkili makamların düzenledikleri belgelerin ise takip dayanağı yapılıp ilamsız takibe konulabilmesi için, kanunda bu belgelerin, İİK’nun 68. maddesinde sayılanlardan olduğuna ilişkin özel hüküm gereklidir (İİK. nun 143/2, 105/1, 251/1, 634 sayılı kanunun 37. maddesi gibi).
Alacaklının borçlu aleyhinde genel haciz yolu ile başlattığı ilamsız icra takibinde, İ.İ.K.’nun 68/1.maddesinde yer alan ve mücerret borç ikrarını içeren bir belgeye dayanmadığı tartışmasızdır. Ancak borçlunun 10/04/2013 tarihinde icra müdürlüğüne itirazında “Söz konusu şirkete kat karşılığı arsamı verdim. Karşılığında protokol yaparak ve 40.000,00 TL vererek sözleşmedeki daireden başka bir daireye çıktım. Yükümlülüklerimi yerine getirdim. Bundan dolayı borcu kabul etmiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. Bu durumda borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını “ödeme olgusuna” dayandırdığına göre, itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında, alacaklının artık İ.İ.K.’nun 68/1.maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur. Çünkü, anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan “hukuku ilişki ve borçtur”. Borçlu hukuki ilişki ve borcu kabul edip ödediğini ileri sürdüğüne göre, kabul edilen bir hususun ayrıca İ.İ.K.’nun 68/1.maddesinde yazılı belgelerle ispatına yer olmadığı açıktır. Yargıtay’ın yerleşmiş görüşü bu doğrultudadır (Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1985 tarih ve 12/27-984 sayılı kararı).
O halde, mahkemece İİK’nun 68/5. maddesi uyarınca borçlunun sunduğu ödeme belgesinde yer alan imzanın alacaklıya ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.