Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/32954 E. 2013/40022 K. 16.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/32954
KARAR NO : 2013/40022
KARAR TARİHİ : 16.12.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı T.C. … Bankası A.Ş.tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İhale konusu taşınmaz malikinin ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece kıymet takdir raporu ile satış ilanının borçlu ve ilgililere tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı, ayrıca İİK.nun 106 ve 110 maddelerinde öngörülen 2 yıllık sürenin geçtiği gerekçeleriyle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle mahkemece şikayetçi ve diğer ilgililere çıkartılan tebligatların usulsüz olduğu kabul edilmişse de, tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen kişinin, kendisi dışındaki diğer ilgililere kıymet takdiri ve satış ilanının tebliğ edilmediğini ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürmesi mümkün olmadığı gibi, mahkemece de bu yönde araştırma yapılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Şikayetçi tapu malikine yapılan tebligatların incelenmesinde ise, kıymet takdir raporunun ve satış ilanının TK’nun 21/1. maddesine ve Tebligat Yönetmeliği’nin 30. maddesine uygun olarak yapıldığı mazbatanın gerçeğe aykırı doldurulduğu iddiasının dağıtıcının sorumluluğunu gerektirdiği, icra mahkemesinde değil ceza ve hukuk davasında dinlenebilecek bir iddia olduğu, komşunun imzadan imtina ettiğinin mazbataya yazıldığı mahkemenin gerekçesinin olaya uygun düşmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece ayrıca İİK. nun 106 ve 110 maddelerinde öngörülen 2 yıllık sürenin geçirildiği kabul edilmişse de, borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, bu nedenle İİK.nun 150/e maddesinde öngörülen sürenin geçip geçmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda bu maddede öngörülen sürenin de geçirilmediği görülmüştür.
Mahkemenin kabul ettiği her iki fesih nedeni de yerinde değil ise de, satış dosyasında kıymet takdir işleminin 20/10/2010 tarihinde yapıldığı, ihale tarihinin ise 14/12/2012 olduğu anlaşılmaktadır.
İİK’ nun 128/a-2. maddesinde “kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez.” hükmüne yer verilmiştir.
HGK’nun 26/02/1992 gün 92/70-130 sayılı kararında, satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı benimsenmiştir.
O halde, mahkemece, kıymet takdiri tarihinden itibaren iki yıllık sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar vermek gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle ihalenin feshine karar verilmişse de, sonuçta ihalenin feshine karar verildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklı … Bankası A.Ş’nin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.’nun 366. ve HUMK.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 24.30 TL onama harcı alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.