Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/32750 E. 2013/40194 K. 16.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/32750
KARAR NO : 2013/40194
KARAR TARİHİ : 16.12.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı … Elek. San. Tic. Koll. Şti. tarafından borçlu … Grup Müh. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, alacaklı, 3. kişi olan … İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin 89/1 haciz ihbarnamesine haksız yere itiraz ettiğini belirterek şirket yetkilisinin İİK’nun 338. maddesi gereği cezalandırılmasını, şirket hakkında ise İİK’nun 89/4. maddesine göre dosya alacağı kadar tazminata hükmedilmesini talep etmiş, mahkemece, şirket temsilcisinin mahkûmiyetine karar verilmediğinden tazminat talebinin de reddine hükmedilmiştir.
İİK’nun 89/4. maddesinin; “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tâbi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu madde kapsamında açılacak tazminat davasının muhatabı bizatihi hükmi şahıslardır. Dolayısıyla hükmi şahıs temsilcisine belirtilen nedenle ceza verilememesi hali, tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konu olup, tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığından borçlu şirket yetkililerinin cezai yönden sorumlu olmamaları nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir.
O halde, mahkemece genel hükümlere göre işin esasının incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.