Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/31990 E. 2013/39185 K. 09.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/31990
KARAR NO : 2013/39185
KARAR TARİHİ : 09.12.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takibe karşı borçlu vekilinin, örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine yasal yedi günlük süresi içerisinde icra müdürlüğünde faiz oranına ve miktarına itiraz ettiği, icra müdürlüğünce “takip tarihinden önceki faiz miktarı açık ve belli olmadığından faize itirazın bu yönüyle reddine; takip tarihinden sonraki dönem için faize itirazın kabulü ile takip tarihinden sonra takibin yasal faiz üzerinden devamına” şeklinde itirazın kısmen kabulüne karar verildiği, bunun üzerine borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak icra müdürlüğünün kısmen red kararının iptali ile işlemiş faiz yönünden de yasal faiz uygulanmasını talep ettiği; mahkemece, İİK’nun 62. maddesi uyarınca borçlunun yasal faiz uygulanması halinde talep edilebilecek faiz miktarını hesaplayarak itiraz ettiği miktarı açıkça belirtmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nun 62. maddesine göre; “İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Aynı yasanın 66. maddesinde ise; “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda ilamsız icra yoluyla yapılan takibe karşı borçlunun icra müdürlüğüne başvurusu, borca kısmi itiraz niteliğinde olup yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca müdürlükçe takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, borçlunun dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini inceleme ve değerlendirme yetkisi bulunmadığı halde yetkisini aşmak suretiyle itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. İcra müdürlüğünce yapılması gereken, yasal süresi içerisinde yapılmış olan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar vermektir. Alacaklı bunun üzerine icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep edebileceği gibi genel mahkemede itirazın iptali davası açma yoluna da gidebilir.
O halde mahkemece; şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.