YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/30882
KARAR NO : 2013/37488
KARAR TARİHİ : 26.11.2013
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlu şirket vekilinin, şirketin temsilinin çift imza ile mümkün olduğunu, takibe dayanak bonoda ise tek imza bulunduğunu ve bu imzanın da şirket yetkililerine ait olmadığından bahisle borca ve imzaya itiraz ederek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, talep imza itirazı olarak nitelendirilerek, şirket yönetim kurulu kararı ile şirket adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin çift imza ile mümkün olduğu gerekçesiyle itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Ticaret Sicil Memurluğu’nun mahkemeye gönderdiği 19.02.2013 tarihli cevabi yazısına göre…ve …’ın 22.7.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısına göre 3 yıl süreyle yönetim kurulu üyeliğine seçildikleri ve herhangi birisi veya birkaçının şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındıkları anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan 19.3.2012 tarihli borçlu şirketin yönetim kurulu imza yetkisini düzenleyen kararının incelenmesinde, şirket adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin …ve … tarafından çift imza ile kullanılabileceğinin düzenlendiği, Dairemizin 10.9.2013 tarihli geri çevirme kararına verilen cevap kapsamında ise söz konusu şirket kararının ticaret sicilinde ilan edilmediği görülmekle söz konusu temsil sınırlaması bir iç mesele olup iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamaz.
O halde mahkemece, takip dayanağı bononun keşide tarihinin 05.10.2012 olduğu ve ticaret sicil memurluğunun cevabi yazısına göre de bu tarihte şirketin temsilinin adı geçen üç yetkiliden birinin imzası ile mümkün olduğu anlaşıldığından, itiraz edilen imzanın yukarıda isimleri yazılı şirket yetkililerine ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.