Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/27155 E. 2013/35698 K. 12.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/27155
KARAR NO : 2013/35698
KARAR TARİHİ : 12.11.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre özel kanun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, icra mahkemesince görülen şikayet ve itirazlarda ancak İcra ve İflas Kanununda açıkça gönderme olduğunda ya da işin niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanır.
Somut olayda borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlu icra mahkemesine verdiği dilekçede, takibe konu senedin bayilik sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiğini, senedin vade ve tanzim tarihlerinin sonradan doldurularak tahrifat yapıldığını belirtip itiraz ettiği, mahkemece dava dilekçesinde hukuki sebeplerin bildirilmediği gerekçesiyle 6100 Sayılı HMK’nun 119/1-g maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK.nun 169/a ve 170/a maddelerine dayalı borca itiraz ve şikayettir. Anılan başvuru Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmadığından HMK.nun davaya ilişkin kuralları mutlak anlamda uygulanmaz. HMK’na nazaran daha özel nitelikte bulunan İİK.’nun kapsamında işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; olayda uygulanma yeri bulunmayan HMK’nun 119/1-g maddesi gereğince davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan borca itirazın incelenmesi yöntemini düzenleyen İİK’nun 169/a maddesi uyarınca “İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç 30 gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcu olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.”
Somut olayda borca itirazın, İİK’nun 169/a maddesi uyarınca duruşma açılarak incelenmesi gerekirken evrak üzerinden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.