Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/14638 E. 2013/20661 K. 04.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14638
KARAR NO : 2013/20661
KARAR TARİHİ : 04.06.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun İİK.nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmektedir. Mahkemece, … Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/458 Esas sayılı dosyasında senetler üzerinde yaptırılan inceleme sonucu imzaların borçlunun eli ürünü olduğunun belirlendiğinden bahisle itirazın reddine karar verildiği görülmektedir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/4637 sayılı soruşturma dosyasından alınan 29.03.2010 tarihli bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen rapora göre senetlerdeki imzaların … eli ürünü olduğu bildirilmiştir. … Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/458 Esas sayılı dosyasından alınan 10.10.2011 tarihli bilirkişile… ve … tarafından düzenlenen raporda ise, söz konusu imzaların … eli ürünü olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Bu durumda borçlu imzası yönünden alınan raporlar arasında çelişki oluşmuştur. Her iki rapor da resmi kurumların (Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ağır Ceza Mahkemesi) talebi üzerine alındığından raporlardan birinin diğerine üstünlüğü kabul edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-382 esas, 2009/415 karar sayılı kararı). Kaldı ki, … Ağır Ceza Mahkemesi, …’nın üzerine atılı bulunan resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından beraatine karar vermiştir.
O halde mahkemece, öncelikle … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/458 Esas, 2011/382 Karar sayılı dosyası da incelendikten sonra raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan mütalaa alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile sadece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aldırılan 29.03.2010 tarihli rapor dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.