Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/12522 E. 2013/20709 K. 04.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12522
KARAR NO : 2013/20709
KARAR TARİHİ : 04.06.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca ve faize itirazları nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, lehtar ve diğer cirantaların imzaları sahte olduğundan ciro silsilesinin kopukluğu nedeniyle yetkili hamil olmadığı ve çek iptali ile istirdat dücülürı sonucunda çek alacaklısının hükmen tespit edileceği gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sahte imza bir başkasının imzasının taklit edilmesi hali olup; takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ‘nun 589. maddesi hükmü gereğince; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez”.
Anılan hükme göre, ticari senetteki geçersiz imza sadece kendisi yönünden hükümsüzlük sonucu doğurur. Senetteki her imza diğerlerinden bağımsız olarak sadece imza sahibini bağlar. İmzaların bağımsızlığı ilkesi, poliçeye atılı her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını,geçersiz imzaların sahiplerinin sorumlu tutulmamasına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar. Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz ise de, ciro zincirini de koparmaz.
Poliçeler bakımından getirilmiş olan bu ilke 6762 sayılı TTK’nun 730/3 maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanır.
Somut olayda, itiraz eden borçlu şirketin takibe konu çekin keşidecisi olduğu, lehtar ve ilk ciranta … Gıda San.Tic.Ltd.Şti.’nin imzaya itirazının … 3.İcra Mahkemesinin 01/03/2012 tarih ve 2010/1540 E.-2012/190 K.sayılı kararı; ikinci ciranta … Lastik Kaplama San.Tic.Ltd.Şti.’nin imzaya itirazının da … 3.İcra Mahkemesinin 03/03/2011 tarih ve 2010/1600 E.-2011/149 K.sayılı kararı ile kabul edilerek haklarındaki takibin durdurulduğu, üçüncü ciranta … Proje Merkezi Ltd.

Şti.’nin yetkili ve ilgilileri hakkında sahte resmi belge tanzim edip kullanmak ve bankayı vasıta kılarak nitelikli dolandırıcılık suçundan … 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/103 E.sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı ve derdest olduğu görülmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere diğer cirantaların imzalarının geçersiz olması sadece sahibi yönünden bir sonuç doğurur. Keşideci borçlu şirketin imzaya bir itirazı bulunmadığına göre, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamaz. Geçersiz imza ciro zincirini bozmayacağından, mahkemenin ciro silsilesinin kopuk olduğu dolayısıyla alacaklının yetkili hamil olmadığı, çek iptali ve istirdat davaları sonucunda çek alacaklısının belirleneceği yönündeki gerekçesi doğru değildir.
O halde, mahkemece, borçlunun bu yöndeki itirazının reddi ile diğer itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.