Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2013/1127 E. 2013/10669 K. 21.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1127
KARAR NO : 2013/10669
KARAR TARİHİ : 21.03.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;

2)Borçlu vekili takip konusu çeklerle ilgili olarak imza itirazında bulunmuş, mahkemece, keşide tarihi itibariyle borçlu iş ortaklığını temsil ve ilzama yetkili kişinin Deniz Kızılırmak olduğu, takip konusu çeklerdeki imzanın temsilciye ait olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir.
Çeklerde TTK hükümlerine göre vade bulunmaz. Çek, görüldüğünde ödenir. Ne var ki Dairemiz içtihatlarında da benimsendiği üzere ileri tarihli çek düzenlenmesi mümkündür. (12.H.D. 2002/10509 Esas,12034 Karar). Nitekim 14.12.2009 tarih ve 5941 sayılı Çek Yasasının geçici 1/5 ve 3/8 maddeleri de bu doğrultuda düzenleme içermektedirler.
Somut olayda, alacaklı vekili, takip konusu çeklerin ileri tarihli olarak düzenlendiğini ve keşide tarihi itibariyle borçlu iş ortaklığının yetkilisi …’ın münferit imza ile borçlu şirket adına çek düzenleme yetkisinin bulunduğunu ileri sürmüştür.
Takip dayanağı çeklerle ilgili olarak düzenlenen 08.06.2011 tarihli tahsilat makbuzunda, takip konusu tüm çeklere atıf yapıldığı ve anılan makbuzun 08.06.2011 tarihinde borçlu tarafından alacaklı … İt.İh.Tic.AŞ ye teslim edildiği görülmektedir. Dolayısıyla dayanak çeklerin 08.06.2011 tarihinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, yargılama aşamasında anılan belgedeki imzaların inkar edilmediği gözetilerek, 08.06.2011 tarihinde borçlu iş ortaklığının yetkilisi …’ın münferiden imza atmaya yetkili olduğu 11.02.2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ve 16.02.2011 tarihli imza sirkülerinden anlaşıldığından, takip konusu çeklerdeki imzaların, bu tarihteki yetkiliye ait olup olmadıklarının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.