YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1119
KARAR NO : 2013/10654
KARAR TARİHİ : 21.03.2013
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece, şikayet konusu taşınmaza davacı tarafından … Bankası lehine 24.09.2008 tarihinde ipotek tesis edildiği, borçlunun diğer takip dosyasındaki alacaklılara karşı meskeniyet iddiasından vazgeçtiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Zira, evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığı kabul edilmelidir.
Ancak, taşınmazın tapu kaydında ipotek bulunmasına rağmen haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmiş olması halinde, tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhi, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmaz. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar.
Somut olayda 30.05.2012 tarihinde haczedilen taşınmazın tapu kaydında İş Bankası lehine 24.09.2008 tarihli ipoteğin mevcut olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece ipoteğin zorunlu ipoteklerden olup olmadığı, değilse ipoteğe konu borcun haciz tarihinden önce ödenip ödenmediği yöntemince araştırılıp, oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.