Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2012/5935 E. 2012/14324 K. 30.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5935
KARAR NO : 2012/14324
KARAR TARİHİ : 30.04.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 05.12.2011 tarih, 2011/9879-26238 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının talebi üzerine, icra müdürlüğünce 03.06.2010 tarihinde borçlu şirkete ait hastane ruhsatının haczine karar verildiği ve bu doğrultuda T.C. Sağlık Bakanlığı’na haciz yazısı gönderildiği, borçlu şirketin sahibi olduğu “Özel … Hastanesi” işletme ruhsatı üzerine haciz şerhinin konulduğu, borçlunun ise haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.
İİK’nun 85. maddesi uyarınca, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmazlarından ve alacak ve haklarından borcu karşılayacak kadarı haczolunur. Kural olarak borçlunun her türlü mal ve hakkı haczedilebilir. Hangi malların kısmen veya tamamen haczedilemeyeceği, İcra ve İflas Kanunu’nda tahdidi olarak sayılmış olup, bu sayılanların dışında olup da her hangi bir özel kanunla haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme bulunmayan borçluya ait bütün mal ve hakların haczi kabildir.
Ancak İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlememekle birlikte maddi hukuk kurallarına göre bir kısım mal ve hakların da haczi mümkün değildir. Buna göre, maddi hukuka göre başkasına devri yasak olan mal ve haklar haciz de edilemez. Yine bir mal veya hakkın haczedilebilmesi için, tek başına ekonomik bir değer ifade etmesi ve bu değerin hukuksal dayanağının bulunması zorunludur (Hukuk Genel Kurulu’nun, 06.12.2006 tarih, 2006/12-765 Esas, 2006/765 Karar sayılı kararı).
27.03.2002 tarih ve 24708 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Sağlık Bakanlığı Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin ruhsatlandırma başlıklı 15. maddesinde özel hastanelerin ruhsatlandırma işlemleri düzenlenmiş olup, özel hastaneye ruhsat verilmesinden sonra konsültan hizmet verilecek dallarda çalışacak tabipler dışındaki diğer personelini tamamladığı tespit edilen özel hastanelere, Bakanlıkça, Faaliyet İzin Belgesi verilmesi ile özel hastanenin hasta kabul ve tedavisine başlayacağı düzenlenmiştir.
Özel hastanenin devri ise, aynı yönetmeliğin 69. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre özel hastanelerin ancak bu yönetmelik kapsamındaki kişilere devri mümkün olup devir işlemi taraflar arasında yapılan hastane işletmesinin devrine ilişkin sözleşme ile mümkündür. Devir tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde başvurulması zorunludur. Devralan kişi adına ruhsatname ve faaliyet izin belgesi tanzim edilinceye kadar hastanenin faaliyeti devreden sorumluluğunda devam eder. Şayet devredenin sorumluluğunda faaliyet
gösterilmesi istenmiyor ise, devralan kişi adına ruhsatname ve faaliyet izin belgesi tanzim edilinceye kadar hastanenin faaliyetine ara verilir.
Bu durumda, mahkemece şikayetin mahiyeti dikkate alınarak öncelikle duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve delilleri toplanmalı, özellikle de Sağlık Bakanlığı’na yazı yazılarak, hastane işletme ruhsatının hukuki niteliği, hastane binasından ayrı olarak tek başına ekonomik değere sahip olup olmadığı, yine tek olarak ve hastaneden ayrı devrinin mümkün bulunup bulunmadığı soruımalı ve ayrıca Özel hastane mevzuatı tartışılmalıdır. Bu araştırma ve yukarıda yapılan açıklamalar ve yönetmelik hükümleri doğrultusunda yapılacak değerlendirme sonucunda, hastane işletme ruhsatının, bir ticari işletme olan özel hastaneden ayrı ve müstakil bir ekonomik değere sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu sonucuna varılırsa haczedilebileceği, aksi halde haczinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğinden kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.12.2011 tarih ve 2011/9879 E., 2011/26238 K. sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.