Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2012/33808 E. 2013/10685 K. 21.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/33808
KARAR NO : 2013/10685
KARAR TARİHİ : 21.03.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklının, Borçlar Kanunu’nun 83 ve TTK’nun 623. maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir.
Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde; alacaklının takip talebinde asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi yabancı para olarak gösterdiği ve toplam yabancı para alacağının faiziyle birlikte tahsilini istediği, bu haliyle fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kamu bankalarının Merkez Bankası’na bildirdikleri azami faiz oranları dikkate alınarak hesaplama yapıldığı görülmektedir. Ancak, anılan bankaların fiilen uyguladıkları oranlar, Merkez Bankası’na bildirdikleri oranlardan daha düşük bulunmaktadır. Bu nedenle yapılan hesaplama ve dolayısıyla bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde mahkemece, kamu bankalarının fiilen uyguladıkları oranlar ilgili bankalardan tespit edilerek bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.