Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2012/26215 E. 2013/3218 K. 01.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/26215
KARAR NO : 2013/3218
KARAR TARİHİ : 01.02.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurarak, ödeme emri usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 17. maddesi ve tebligat tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğü’nün 23.maddesine göre, bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılır.
Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri, anılan kişinin işyerinde “sürekli çalıştığını beyan eden işçisi … imzasına” tebliğ edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen, tebellüğ edenin … Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu ifadesinde borçlunun yanında çalışmakta olduğuna yönelik beyanının bulunduğu görülmektedir. … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2007/10574 E sayılı icra dosyasında bulunan tebligat adresi ile aynı adreste düzenlenen tahliye tutanaklarında tebliğ alan …’nın işyeri sorumlusu ve yetkilisi olarak tutanakları imzaladığı, 18.12.2010 tarihli tahliye tutanağında tebliğ alan …ile birlikte borçlunun da imzasının bulunduğu, tebellüğ edenin iş yeri yetkilisi olarak tutanaklara geçtiği bu durumda tebellüğ edenin, borçlunun daimi işçisi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca … Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/110099 Soruşturma no’lu dosyasında verdiği ifadesinde borçlunun; tebellüğ eden …nın iş yerinde 2007-2011 tarihleri arasında sigortasız olarak çalıştığını kabul ettiği anlaşılmaktadır. Tebligatı alan adı geçenin … kayıtlarının olmaması, o yerde işçi olarak çalışmadığı anlamına gelmez. Bu durumda muhatap adına tebligat yapılan şahıs muhatabın daimi çalışanı olduğundan, tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu’nun 17. maddesine uygun yapılmış olmakla usulüne uygundur.
O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.