Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2012/17360 E. 2012/35114 K. 27.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17360
KARAR NO : 2012/35114
KARAR TARİHİ : 27.11.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK’nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır.
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayeti üzerine karara esas alınan bilirkişi raporunda, mahcuzun değerinin 90.000 TL olarak belirtildiği ve borçlunun haline münasip bir daire olduğu Bayrampaşa ilçesinde borçlunun sahip olduğu ailesinin barınabileceği daha ucuz bir dairenin satın alınamayacağı belirtilse de; …’da daha mütevazi koşullara sahip bir başka semtte borçlunun haline münasip meskeni ne kadara alabileceğinin değerlendirilmediği bilirkişi raporunun bu yönü ile eksik bulunduğu gözetilmeden rapor doğrultusunda hüküm kurulması isabetsizdir. Diğer taraftan her dava, açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden, başka bir dosyada yapılan incelemenin bu davaya esas alınması da doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.’nun 366. ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.