Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2012/16564 E. 2012/34348 K. 22.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16564
KARAR NO : 2012/34348
KARAR TARİHİ : 22.11.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibin işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın kabul edilerek İİK.nun 71/2. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
TTK.nun 708/1.maddesine göre, bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse on gün; keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Somut olayda, takip dayanağı çekte keşide yerinin … ve ödeme yerinin de Hasanpaşa/… olduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda belirtilen madde gereğince, keşide edildiği yerde ödeneceğinden on günlük ibraz müddeti dikkate alınması gerekmektedir. Oysa takip konusu çek, muhatap bankaya bu on günlük süre geçtikten sonra ibraz edilmiştir, dolayısıyla çek vasfı bulunmamaktadır.
Bu durumda, kambiyo senedi niteliği taşımayan dayanak belge çek niteliğinde olmayıp, adi havale hükmünde olduğundan mücerret borç ikrarı taşımayan bu belge Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen on yıllık zamanaşımına tabidir. Takipte bu sürenin dolmadığı ve dolayısıyla zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, çek vasfı bulunmayan dayanak belge yönünden genel zamanaşımı kuralının uygulanması gerektiği hususu göz ardı edilerek zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.
Öte yandan HMK.nun 297.maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.