Yargıtay Kararı 12. Hukuk Dairesi 2011/32635 E. 2012/13955 K. 26.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/32635
KARAR NO : 2012/13955
KARAR TARİHİ : 26.04.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Temyiz defterine kaydedilmeyen ve temyiz harç makbuzununda bulunmadığı anlaşılan alacaklı dilekçesinin reddine,
2- Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39 maddesinde, “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” düzenlemesi mevcuttur.
Şikayetçi … adına çıkarılan satış ilanının muhatabın tevziat saatinde bulunmaması işte olması sebebiyle birlikte aynı çatı altında mukim kardeşi sıfatı ile … imzasına tebliğ edildiği, adı geçenin ise takipte asıl borçlu olduğu takipte taraf olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçluya yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağı kapsamında 7201 sayılı Tebligat Kanununun 39.maddesi hükmüne aykırı ve usulsüzdür.
İİK’nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmesi gerekir. Takipte ipotek veren sıfatıyla taraf olan şikayetçiye satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde şikayetçi …’a satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlu …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.’nun 366. ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.